Palomares-İspanya (1966)

Palomares-İspanya
Nükleer Silah Yüklü Uçak Kazası

1966 yılında Birleşik Devletler(ABD)’e ait B-52 bomba uçağı bir başka uçak ile havada çarpışınca, uçaktaki 4 hidrojen bombası da, İspanya’nın Palomares kenti yakınlarına düştü. Bunlardan ikisinin patlamasıyla geniş bir alana radyoaktif plütonyum yayıldı. Kırk yıl sonra hala, çarpışma alanının yakınında toprakta radyoaktif kontaminasyon bulunmaktadır.

Uçağın düştüğü yerde radyoaktif kontaminasyon devam ediyor
Palomares Foto: © Envocare Limited

Tarihçe

17 Ocak,1966 yılında ABD’ye ait B-52 uçağı, havada yakıt ikmali yaparken bir başka uçakla çarpıştı. Çarpışma küçük bir balıkçı nüfusunun yaşadığı Palomares’in üstünde meydana geldi. B-52 bomba uçağı, kendisine çarpan uçakla birlikte yere düşerken 4 tane Mark 28 adı verilen termonükleer bomba taşıyordu. İki bombanın üzerindeki paraşüt açılmadı. Bombaların biri doğu kıyısına diğeri batı kıyısına düşerken çarpmanın etkisiyle kimyasal patlamalar oldu. Şans eseri nükleer savaş başlıkları infilak etmediyse de uranyum ve plütonyum içeren radyoaktif maddeler, Palomares tarlalarının üzerinde yayıldı. Plütonyum içeren toz bulutları, tarlaların üzerine rüzgârla yayılarak, geniş bir alanı radyoaktif kontaminasyona(kirliliğe) uğrattı. Üçüncü hidrojen bombası patlamadan kurtarılırken dördüncü hidrojen bombası 80 gün sonra okyanus tabanında bulundu. Bu kazadan sonra, İspanya üzerinde nükleer silah yüklü uçakların uçması yasaklandı. Nükleer savaş başlığı ile düzenli devriye uçuşları kademeli olarak azaltıldı ve 1968 yılında Thule’da nükleer silah taşıyan ikinci bir kaza meydana geldikten sonra, bu tehlikeli uygulama tamamen terk edildi.

Çevreye ve Sağlığa Etkileri

Toksik ağır metaller ve radyoaktif alfa-yayıcılar, plütonyum, uranyum ve onların daha kısa ömürlü ürünleri deriyle temas ettiğinde, yutulduğunda veya solunduğunda ciddi sorunlara sebep olur. Princeton Üniversitesi’nden bilim insanları, kazanın etkisini ölçmek için bir model geliştirdi. Plütonyumun büyük bir kısmı patlamayla toza dönüştüğü üzere bu partiküller rüzgarla uzak mesafelere taşındı. Plütonyum partiküllerinin havada dağılması neticesinde nüfus içindeki toplam ölüm miktarının azalmadığını kaydetmek önemlidir. Zira her bireyin maruz kalacağı miktar, tehlikeli maddenin havada dağılmasıyla azalsa da, kansere bağlı ölümlerin sayısının aynı kalıyor olması tehlikeli maddelerle teması olan insan sayısının arttığını gösterir. Bilim insanları her solunan bir miligram plütonyumun 2,85 kanser kaynaklı ölüme sebep olduğunu hesaplamıştır. İyonize Radyasyonun Biyolojik Etkileri üzerine araştırma yapan Ulusal Bilim Akademisi Danışma Komitesi, bu tahminin üstüne çıkarak her 1 miligram plütonyumun, 6 ile 12 kişinin kanser kaynaklı ölümüne neden olduğuna dair bir rapor yayınlamıştır. Kazayı izleyen süreçte, ABD yaklaşık olarak 80 milyon Dolar harcayarak geniş bir alanda temizleme operasyonu başlattı ve yaklaşık 10.000 metreküp kontamine olmuş toprağı nükleer atık tesisine sevk etti. Bu proseste 1600 insan görevlendirildi fakat, katılanların %20’sinin daha sonra plütonyuma maruz kaldığı anlaşıldı. Yoğun temizlik çabaları durumu daha da kötüleştirdi, kontamine olmuş domateslerin bezelyelerin ve kabakların yakılarak imha edilmesi radyoaktif kontaminasyonun daha geniş alanlara yayılmasına neden oldu. Radyoaktif dekontaminasyon (temizlik) operasyonlarının ardından toprakta ne kadar plütonyumun kaldığı hiçbir zaman kamuoyuna açıklanmadı. Bilim insanlarının 2003 yılında radyoaktif plankton miktarının arttığını tespit etmesiyle yüklü miktarda plütonyumun Batı Akdeniz’i de kontamine ettiği anlaşıldı. 2006 yılında, ise bu bölgede toplanan salyangozlarda yüksek seviyede radyasyon tespit edildi. ABD ve İspanya Araştırma Enstitüleri, Palomares’de yaşayan 1500 kişi üzerinde yıllık sağlık kontrolü programı yürütmektedir. ABD tarafından finanse edilen bu kontrollerde henüz kaza ile ilişkili bir bulguya rastlanmadıysa da bilimsel araştırmaların bağımsız olarak gerçekleştirilmediği yönünde eleştiriler bulunmaktadır.

Genel Değerlendirme

24.000 yıllık yarılanma ömrü ile plütonyum, doğada binlerce nesli etkileyecek şekilde kalır. Tüm dekontaminasyon (temizlik)çabalarına rağmen 2008 yılında çarpışmanın meydana geldiği sahada, radyoaktif maddeler tespit edilmiştir. Genel endişe ise plütonyumun uzak mesafelere yayılarak insanlara zarar verebilecek amerikyum gibi gamma ışını yayan bir maddeye dönüşmesi olmuştur 2010 yılında ABD İspanya’ya yapılan yıllık harcamayı durdurmuştur, Lakin ilave uzun vadeli çevresel etkiler de tespit edilebileceği gelecekte yeni, yıllık sağlık kontrolünün gelip gelmeyeceği ise belli değildir. Kazanın gerçek etkileri büyük olasılıkla asla bilinemeyecektir. Palomares’te yaşayanlar da Hibakuşa’dır ve onlar da nükleer silahların bıraktığı radyoaktif mirasın gölgesinde yaşamaktadır.

Kaynak: www.nukleersiz.org
Hibakusha Worldwide Poster Exhibition – .
IPPNW, 2014. www.hibakusha-worldwide.org