Çernobil-Ukrayna (1986)

Çernobil-Ukrayna
Nükleer Reaktörde Çekirdek Erimesi

Çernobil Nükleer Santrali’nde meydana gelen çekirdek erimesi, insanlık tarihinin en korkunç nükleer felaketi olarak kabul edilir. Radyoaktif kontaminasyon geniş araziler boyunca yayılarak buraları kuşaklar boyunca yaşanmaz hale getirdi. Radyoaktif serpinti sadece Sovyetler Birliği’nde değil, dünya çapında on binlerce kanser vakasına, ölü doğumlara, kansere ve sakatlıklara yol açtı.

Çernobil, Foto : The Bellona Kuruluşu

Tarihçe

Çernobil’de ilk nükleer reaktör 1971 ve 1977 yılları arasında inşa edildi. 1983 yılında, santral dört reaktör birimini kapsayacak şekilde genişletildi. Santralin yakınında yer alan Pripyat şehrinde bir kısmı bu tesiste çalışan 18.000 kişi yaşıyordu. Felaket, sistem testlerinin yapılmaya çalışıldığı 26 Nisan 1986 Cumartesi günü meydana geldi. Nükleer zincir reaksiyonunu başlatan süper kritik kütle seviyesine ulaşıldıktan sonra acil durum sisteminin kapatılması denendi. 1.000 ton ağırlığındaki reaktör çatısı patlamanın etkisiyle havaya fırladı ve yakıt çubuklarının üzerindeki kurşun malzeme alev aldı. Atmosfere yayılan yüksek radyoaktif duman Doğu ve Orta Avrupa’nın üstüne sürüklendi ve tüm bölgeyi radyoaktif serpintiye maruz bıraktı. Çernobil’in kuzeyi, özellikle Belarus, radyoaktif serpintiye maruz kaldı. İskandinav ülkeleri, Anadolu, Bavyara ve Orta Avrupa bölgelerinde radyoaktif iyot 131 ve sezyum137 kaydedildi. Nükleer reaktörlerde meydana gelen çekirdek erimesi, kamuoyundan uzun zaman saklandı, bu da şehri boşaltma ve koruma önlemlerinin alınmasını oldukça geciktirdi.

Çevreye ve Sağlığa Etkileri

Çernobil felaketinin ilk kurbanları, çoğunluğu genç olan Kızıl Ordu askerlerinden oluşan 800.000 kişiydi. Bu askerler kazanın etkilerini kontrol etmek amacıyla çağrılmış tasfiye memurlarıydı. Radyoaktif enkazını kaza bölgesi boyunca çıplak elle taşıdı ve yıkılmış reaktörün üzerine çelik ve demir lahit inşa etmek zorunda kaldı. 2005 yılına kadar yüzde 15’i hayatını kaybetti, kazadan 19 yıl sonra hayatta kalanların %90’ı radyasyona bağlı hastalıklardan muzdaripti. Patlamalar ve yangınlar, Avrupa üzerine radyoaktif parçacıkların yayılmasına sebep oldu. Sindirilen ve solunan bu parçacıklar, yaşayan dokuların içerisine yerleşerek ve çevre hücrelere hasar vererek genetik mutasyona ve sonunda kansere sebep olur. 3 radyoizotop özellikle önemlidir; bunlar tiroit kanserine sebep olan iyot 131, basit olarak tüm dokularda birleşik tümöre sebep olan sezyum137 ve löseminin başlıca sebebi olan stronsiyum 90’dır. Çernobil Nükleer Felaketi sadece SSCB(Rusya)’nın çeşitli bölgelerine büyük miktarda hasar vermekle kalmadı, radyasyon Kuzey, Orta ve Güneydoğu Avrupa’yı da etkiledi. Avrupa’nın geri kalanında sağlık üzerine büyük ölçekli bilimsel araştırmalar yapılmadığı için, toplu doz tahminlerine dayanan hastalık ve ölüm oranı hesaplamalarına mecburen güvenildi. “Birleşmiş Milletler Atom Radyasyonunun Etkilerini Araştırma Bilimsel Komitesi(UNSCEAR)”, Avrupa nüfusunun Çernobil’e bağlı olarak, kolektif etkin dozunun 400.000 kişilik sievert ve kolektif tiroid dozunun ise 2.400.000 Kişi-Gy’lik olduğunu hesapladı.

Uluslararası risk faktörlerinin kabul edildiği çalışmalarda, Çernobil Nükleer Felaketi’ne bağlı olarak 21.000 kişinin tiroit kanserine, 36.000-140.000 kişinin ise diğer tip kanserlere yakalanacağı; Uluslararası Kanser Dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre de Çernobil nedeniyle 41.000 kanser vakası ve 15.000’den fazla kanserli ölüm vakasının olacağı tahmin edilmektedir. Bu rakamlar, etkilenen nüfusun büyüklüğü içinde küçük gözükse de, her bir vakanın tek bir birey için değil bütün bir aileye ağır bir yük oluşturduğu düşünülmelidir. Ayrıca, bu rakamlar büyük olasılıkla felâketin gerçek etkisinin yalnızca bir kısmını temsil etmektedir, zira toplu doz tahminleriyle risk faktörleri sistematik olarak küçümsenmeye çalışılmıştır. Çernobil Nükleer Felaketi’ nin Avrupa genelindeki ölü doğumlarda, malformasyonlarda, Down sendromu gibi genetik bozukluklarda, diyabet hastalıklarında, bağışıklık sistemi bozukluklarında ve kardiyovasküler hastalıklarda artışa neden olmasının yanısıra psikolojik, çevresel, ekonomik ve sosyal etkileri de bulunmaktadır.

Genel Değerlendirme

1986’da, patlayan reaktör geçici bir lahit ile kaplanmıştır. Ukrayna Hükümeti reaktörde kalan 180 ton nükleer atığın muhafazası için tamamlandığında maliyeti 1,5 milyar Doları bulması beklenen bir lahit inşa ettirmiştir. Radyasyonun neden olduğu genetik sorunlarla bunların kuşaklar arası etkileri nedeniyle, felaketin insan sağlığı üzerindeki tam boyutu asla tam olarak bilinemeyecektir. Çernobil tek bir olaydan fazlasıdır ve her geçen gün öldürmeye devam etmektedir. Dönemin Sovyet Hükümeti, nükleer sanayi ile lobi gruplarından olan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA)’nun, Çernobil hakkında kritik yayınlar yayınlanmasını engellemiş uzun bir süre tasfiye memurlarının sağlık sorunlarının stres ve kötü yaşam tarzından kaynaklandığını bildirmiştir. Ancak Çernobil Felaketi’nin sonuçları, yüzyıllar boyunca binlerce aileyi etkilemeye devam edecektir. Çernobil mağdurları da Hibakuşa’dır. Çernobil Dosyası kapanmamalıdır.

Kaynak: www.nukleersiz.org
Hibakusha Worldwide Poster Exhibition – .
IPPNW, 2014. www.hibakusha-worldwide.org